Orduda Cinsel Saldırı Ve İstismara 194 Mahkumiyet

Orduda geçen yıl cinsel taciz, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarına yönelik cinsel istismardan dolayı açılan 243 davadan 194 mahkumiyet kararı çıktığı belirlendi.
Ordu Barosu, çocuklara yönelik cinsel istismar davalarının çokluğuna dikkat çekerek, “18 yaş altındaki herkesin çocuk olduğu toplumsal bilince yerleştirilmelidir” açıklamasını yaptı.
Adalet Bakanlığının yayımladığı ‘Adalet İstatistikleri-2017 rakamlarına göre Orduda geçen yıl çocuklara yönelik cinsel istismardan suç sayısı 195 olan 175 dava açıldı. Bu davalardan 165 mahkumiyet, 42 beraat çıktı.
Bu arada yine 2017 yılında cinsel saldırı nedeniyle 68 davanın açıldığı, bunun 29unun mahkumiyet ile sonuçlandığı,19 davanın ise beraatle sonuçlandığı kaydedildi.
Ordu Baro Başkanı Av. Haluk Murat Poyraz, son yıllarda cinsel suçların artış gösterdiğini söyledi. Bu suçların ancak basına yansıdığı takdirde toplumda infial uyandırdığını ve failin hak ettiği cezai karşılığı bulduğunu belirten Poyraz, gündeme yansımayan davalardaki ceza indirimlerinin istismarcılara özgüven kazandırdığına dikkat çekti. Poyraz, “Sessiz sedasız yapılan yargılamalarda gördüğümüz indirim sebepleri, baroların mahkeme salonlarının kapısından geri çevrilerek, baroca görevlendirilmiş donanımlı ve çocuk haklarında uzman avukatların davaya müdahalesinin kabul edilmemesi, davaya müdahalesi kanunen kabul edilen aile ve sosyal politikalar bakanlığının davalarda yetersiz kalması istismarcıların ahlaksız ruhlarına özgüven sağlamaktadır” dedi.

“18 yaş altındaki herkes çocuktur”
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarından dolayı açılan davaların oldukça yüksek olduğunu vurgulayan Poyraz, şöyle konuştu:
“Bu suçların önüne geçmek mümkündür. Çocuk suçları konusunda istikrarlı bir politika izlenmeli, 18 yaş altındaki herkesin çocuk olduğu toplumsal bilince yerleştirilmelidir. Aksine yapılan resmi açıklamalara veya resmi görevlilerin kişisel açıklamalarına müsaade edilmemeli, kadın veya kız çocuğu bedeni üzerinden yapılan hiçbir açıklama hoş görülmemeli, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmemeli, devlet yurtları dışındaki tüm yurt ve yerleşkeler göz hapsine ve yakın takibe alınmalıdır. Mağdur, suça sürüklenen çocuk ve hükümlü çocuklar ile ilgili duyarsızlık, göz yumma, üstünü kapama, sümen altı etme gibi davranışlar da cezalandırılmalı, sivil toplum örgütleri ile özellikle Avukatlık Kanununa göre hukuku ve insan haklarını koruma görevi olan baroların davalara katılmasının önü açılmalıdır.”