Beykozlu Çankırılılar 3Üncü Kez Çankırı Gezisi Yapacak

BEYÇANDER, İstanbullu hemşehrileri ve basın mensuplarından oluşan 100 kişilik bir grupla 7-9 Ağustos tarihleri arasında 3üncü kez Çankırı gezisi yapacak.

Beykozlu Çankırılılar 3Üncü Kez Çankırı Gezisi Yapacak
  • 06 September 2018, Thursday 14:37
BEYÇANDER, İstanbullu hemşehrileri ve basın mensuplarından oluşan 100 kişilik bir grupla 7-9 Ağustos tarihleri arasında 3üncü kez Çankırı gezisi yapacak.
Beykoz Çankırılılar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BEYÇANDER), 7-9 Ağustos tarihleri arasında Çankırıya kültür gezisi düzenliyor. Gezi kapsamında Çankırıdaki 5 bin yıllık tuz mağarası, Ilgaz Dağı, Çankırı Kalesi, Emin Karatekin Türbesi, Orta Höyük Yeraltı Şehri, Roma döneminden kalma Sakalin Kayalıkları ve Osmanlı eseri tarihi Çamaşırhane, Uçak Kütüphane, Çivitçioğlu Medresesi, Taşmescit, Çankırı Müzesi, Kurşunlu Hamamı, Atkaracalar Asker Balıkları, Bayramören Tarihi Ahşam Köprüsü rehber eşliğinde gezilecek.
BEYÇANDER Başkanı Bilal Karabacak, İstanbuldaki Çankırılıların hatıralarını, kültürlerini ve değerlerini diri tutmak adına böyle bir sosyal sorumluluk projesine imza attıklarını belirterek, “Beykozdaki dernek binamızda gerçekleştirdiğimiz yöresel programlar ve kurduğumuz tuz odası ile memleketimiz Çankırıyı geniş kesimlere tanıtma arzusundayız” dedi.
Beykoz Çankırılılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BEYÇANDER), kurulduğu 2012 yılından bu yana Çankırı kültürünü ve tuzunu İstanbula ve Türkiyeye tanıtmak için birçok etkinliğe imza attı. BEYÇANDER, ilim ve irfan yuvası Yaren kültürünü düzenlediği özel gecelerle Çankırılılara ve Beykozlulara yaşatmak için özel çaba sarf etti.
Beykozdaki dernek merkezinde 5 yıldır ücretsiz hizmet veren Tuz Terapi Odası ile nefes ve deri yoluyla bulaşan birçok hastalığa şifa aranıyor. Astım, bronşit, nefes darlığı, egzama, sünizit, yorgunluk, stres gibi hastalıklara iyi gelen tuz odasında stres ve yorgunluk da atılıyor.
Bilal Karabacak, Çankırı tuzunun içinde insan vücudu için gerekli 84 elementin tamamını barındırdığının ve Himalaya tuzuyla aynı değerlere sahip olduğunun ülkemizdeki birçok uzman tarafından sık sık dile getirildiğini belirterek, ülkemizin bugünlerde geçtiği hassas dönemde milli kaynakların değerlendirilmesinin çok büyük öneme sahip olduğunun altını çizdi.

HABERE AİT RESİMLER


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

yukarı çık