Hollanda İle İlişkilerin Düzelmesine, En Çok Bu Ülkede Yaşayan Türkler Sevindi
Hollanda Türkevi Başkanlığı, Hollanda ile ilişkilerde normalleşme sürecinin başlaması en çok bu ülkede yaşayan Türkleri sevindirdi açıklamasında bulundu.

Hollanda Türkevi Başkanlığı, Hollanda ile ilişkilerde normalleşme sürecinin başlaması en çok bu ülkede yaşayan Türkleri sevindirdi açıklamasında bulundu.
Hollanda Türkevi Başkanlığı, iki ülke arasında yaşanan son gelişmeler üzerine bir açıklama yayınlayarak duydukları memnuniyeti dile getirdi. Türkiye ve Hollanda ortak açıklamasıyla; 400 yıllık Türkiye - Hollanda diplomatik ilişkilerinde yeni bir sayfanın açıldığını büyük bir sevinçle öğrenmiş bulunmaktayız diye başlayan açıklamada, bundan böyle uzun bir süredir bekledikleri normalleşme sürecinin artık başladığı vurgulandı. Özellikle 2017nin Mart ayında Rotterdamda yaşanan üzücü olaylar ve devamındaki gelişmelerin bir taraftan iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasına, diğer taraftan Hollandalı Türklerin psikolojisinin bozulmasına sebep olduğu belirtilerek, diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasının en çok Hollandada yaşayan Türkleri memnun edeceği ifade edildi. Açıklamada, Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blokun Temsilciler Meclisi Başkanına gönderdiği mektupla; kısa zamanda Hollandanın Ankara Büyükelçisinin tayin edileceği, Mart 2017den sonra kötüye giden Türkiye Hollanda ilişkileri 5 Şubatda Hollandanın Büyükelçisini geri çekmesiyle devam ettiği belirtiliyor. Mektupta ayrıca geride bırakılan süreçte gerek diplomatlar gerek bakanlar arasında yapılan görüşmelerin Türkiye Hollanda ilişkilerinin yeniden normalleşmesi kararına varılmıştır denilmekte. Bu çerçevede atılacak ilk adım Ankara ve Lahey Büyükelçilerinin kısa sürede görevlerine başlamaları olacak. İkinci somut adım ise Hollanda Dışişleri Bakanının 2018in ikinci yarısında Türkiyeye resmi bir ziyarette bulunması. İlişkilerin normalleşme süreci, 11 Temmuz tarihinde Türkiye ve Hollanda Dışişleri Bakanlarının Brükseldeki NATO Zirvesinde yaptıkları görüşmeyle yeniden şekillendi. İki ülkeyi birbirine stratejik olarak bağlayan konu hiç şüphesiz NATO müttefiki olmalarıdır. Göç ve mülteci meseleleri, terörle mücadele ve elbette ekonomik işbirliği de Türkiye ve Hollandanın stratejik işbirliği alanları arasındadır. Bir de bunlara, iki ülkeyi birbirine bağlayan yarım milyon Hollanda Türklerini ilave edersek iki ülke arasındaki stratejik çalışmanın önemi bir kez daha anlam kazanmaktadır. Türkiye Hollanda diplomatik ilişkilerinin yeniden başlaması, Hollanda Türklerindeki tedirginliği gidermeye vesile olmasını bekliyoruz. Zira Hollanda Türk toplumunun özellikle 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve 11 Mart Rotterdam olaylarıyla kimyası bozulmuştu. Hollandalı Türkler, popülist siyasetçiler tarafından adeta bir seçim yapmak zorunda bırakılmışlardı. Çifte vatandaşlığın aidiyet sorunu ortaya çıkardığı ve haliyle kaldırılması gerektiği tartışmaya açılmıştı denildi.
STKlar harekete geçmeli
İlişkilerin normalleşmesinin, Hollanda - Türk sivil toplum kuruluşlarına da yeni fırsatların sunulması olarak değerlendirilebileceği kaydedilen açıklamada, Türkiye - Hollanda arasında geliştirilecek projelerin ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunacağı kaydedilere, Tabiki bu noktada ihmal edilmemesi gereken bir alan, hiç şüphesiz Hollandaya yönelik kamu diplomasisidir. Zira yıllardır oluşan önyargı Hollanda kamuoyunu ciddi şekilde Türkiye ve Erdoğan karşıtı haline getirmiştir. Aciliyetle, Türkiye ve Hollanda STKları karşılıklı programlar düşünerek, hayata geçirmelidirler ifadelerine yer verildi.
Hollanda Türkevi Başkanlığı, iki ülke arasında yaşanan son gelişmeler üzerine bir açıklama yayınlayarak duydukları memnuniyeti dile getirdi. Türkiye ve Hollanda ortak açıklamasıyla; 400 yıllık Türkiye - Hollanda diplomatik ilişkilerinde yeni bir sayfanın açıldığını büyük bir sevinçle öğrenmiş bulunmaktayız diye başlayan açıklamada, bundan böyle uzun bir süredir bekledikleri normalleşme sürecinin artık başladığı vurgulandı. Özellikle 2017nin Mart ayında Rotterdamda yaşanan üzücü olaylar ve devamındaki gelişmelerin bir taraftan iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasına, diğer taraftan Hollandalı Türklerin psikolojisinin bozulmasına sebep olduğu belirtilerek, diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasının en çok Hollandada yaşayan Türkleri memnun edeceği ifade edildi. Açıklamada, Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blokun Temsilciler Meclisi Başkanına gönderdiği mektupla; kısa zamanda Hollandanın Ankara Büyükelçisinin tayin edileceği, Mart 2017den sonra kötüye giden Türkiye Hollanda ilişkileri 5 Şubatda Hollandanın Büyükelçisini geri çekmesiyle devam ettiği belirtiliyor. Mektupta ayrıca geride bırakılan süreçte gerek diplomatlar gerek bakanlar arasında yapılan görüşmelerin Türkiye Hollanda ilişkilerinin yeniden normalleşmesi kararına varılmıştır denilmekte. Bu çerçevede atılacak ilk adım Ankara ve Lahey Büyükelçilerinin kısa sürede görevlerine başlamaları olacak. İkinci somut adım ise Hollanda Dışişleri Bakanının 2018in ikinci yarısında Türkiyeye resmi bir ziyarette bulunması. İlişkilerin normalleşme süreci, 11 Temmuz tarihinde Türkiye ve Hollanda Dışişleri Bakanlarının Brükseldeki NATO Zirvesinde yaptıkları görüşmeyle yeniden şekillendi. İki ülkeyi birbirine stratejik olarak bağlayan konu hiç şüphesiz NATO müttefiki olmalarıdır. Göç ve mülteci meseleleri, terörle mücadele ve elbette ekonomik işbirliği de Türkiye ve Hollandanın stratejik işbirliği alanları arasındadır. Bir de bunlara, iki ülkeyi birbirine bağlayan yarım milyon Hollanda Türklerini ilave edersek iki ülke arasındaki stratejik çalışmanın önemi bir kez daha anlam kazanmaktadır. Türkiye Hollanda diplomatik ilişkilerinin yeniden başlaması, Hollanda Türklerindeki tedirginliği gidermeye vesile olmasını bekliyoruz. Zira Hollanda Türk toplumunun özellikle 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve 11 Mart Rotterdam olaylarıyla kimyası bozulmuştu. Hollandalı Türkler, popülist siyasetçiler tarafından adeta bir seçim yapmak zorunda bırakılmışlardı. Çifte vatandaşlığın aidiyet sorunu ortaya çıkardığı ve haliyle kaldırılması gerektiği tartışmaya açılmıştı denildi.
STKlar harekete geçmeli
İlişkilerin normalleşmesinin, Hollanda - Türk sivil toplum kuruluşlarına da yeni fırsatların sunulması olarak değerlendirilebileceği kaydedilen açıklamada, Türkiye - Hollanda arasında geliştirilecek projelerin ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunacağı kaydedilere, Tabiki bu noktada ihmal edilmemesi gereken bir alan, hiç şüphesiz Hollandaya yönelik kamu diplomasisidir. Zira yıllardır oluşan önyargı Hollanda kamuoyunu ciddi şekilde Türkiye ve Erdoğan karşıtı haline getirmiştir. Aciliyetle, Türkiye ve Hollanda STKları karşılıklı programlar düşünerek, hayata geçirmelidirler ifadelerine yer verildi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!