Baran: Mersinin Dış Ticaret Ve Lojistikte Marka Kente Dönüşmesi Gerekir
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 36 Nolu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Başkanı Ahmet Baran, bölgenin hem ithalatta hemde ihracatta güçlü bir yer olduğunu belirterek, Ülkemizin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında Mersinin katkısını artırmak istiyoruz. Mersinin dış ticaret ve lojistikte marka bir kente dönüşmesi gerekir dedi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 36 Nolu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Başkanı Ahmet Baran, bölgenin hem ithalatta hemde ihracatta güçlü bir yer olduğunu belirterek, Ülkemizin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında Mersinin katkısını artırmak istiyoruz. Mersinin dış ticaret ve lojistikte marka bir kente dönüşmesi gerekir dedi.
Baran, döviz kurlarındaki hareketliliğin dış ticarette oluşturduğu sıkıntılara değinerek, liman ve serbest bölgeye ilişkin değerlendirmede bulundu. Yüksek döviz rakamlarının firmaları ciddi boyutlarda yorduğunu kaydeden Baran, Bu sorunun çözümü için dövizin sabitlenmesini talep ediyoruz. Böylesi bir uygulama hem maliyetlerin hesaplanması noktasında katkı sağlayacak ve yerli firmaları rahatlatacak hem de yabancı yatırımı artıracaktır. Yabancı yatırımcı ülkemize para getirip burada TLye dönüyor ancak çıkmak istediğinde parasının 3te 2si bir değerle geri çıkabiliyor. Bu nedenle de yatırım getirmek istemiyor. Kur sabitlenirse yatırımcıya güven gelecek diye konuştu.
Döviz fiyatlarındaki artışın yurtiçinde de gerek üretim gerekse ihracatta firmaları zorladığını savunan Baran, Bölgemizde özellikle ham madde üretimi olmadığı için ham maddeyi dışarıdan alıp işliyoruz. Bunlar ithal ürünler oluyor ve döviz kurunun yüksek olması ise maliyeti artırıyor. Benzer şekilde enerji maliyetleri de çok yüksek. Tüm bu maliyet artışları bir araya gelince, rekabet etmekte zorlanıyoruz. Döviz kurunun sabitlenmesi, en azından yerli üreticimizin rekabetçi yapısını güçlendirecektir ifadelerini kullandı.
Mersinde dış ticaretin canlanmasında serbest bölgenin önemli rolü bulunduğunu dile getiren Baran, ancak bölgenin artık yeterli gelmediğini ve en kısa zamanda genişlemesi gerektiğini vurguladı. Yatırım talebinin bulunmasına karşın bölgenin bu talebi karşılayamadığını ifade eden Baran, “Yatırımcı geliyor ancak yer bulamıyor. Mevcut yerler ise niteliksiz kullanılıyor. Üretime dayalı olmak yerine ağırlıklı depo olarak kullanılıyor. Bugüne kadar Serbest Bölge vergisel avantajları nedeniyle tercih edilmiş ve depo ağırlıklı yatırım yapılmış ama bu üretime dönmeli” şeklinde konuştu.
Dış ticaret firmalarının karşılaştığı bir diğer sorun olarak KDV iadelerindeki gecikmeyi gösteren Baran, “Dış ticaret firmaları olarak oldukça minimal karlarla çalışmak durumunda kalıyoruz. Bu şartlar altında bize dönecek her türlü nakit büyük önem taşıyor. Ancak ihracata dayalı KDV iadelerinin gecikmesi bizleri oldukça zorluyor. Bir taraftan nakit dengesinde sıkıntı yaşarken diğer taraftan dövizdeki hareket de kazancımızı düşürüyor. Çünkü örneğin ihracat yapıyorum ve KDVmi TL olarak ödeyebilmek için 10 bin dolar döviz bozduruyorum. Ama KDV iade edildiği zaman elime geçen TL ile ancak 7 bin dolarlık döviz alabiliyorum ve zarar ediyorum. Bu nedenle iadelerin çok geciktirilmeden yapılması önem taşıyor dedi.
Mersin olarak güçlü lojistik avantajlara sahip olmaları nedeniyle mevcut durumda istenilen kapasitelerle çalışılmadığını dile getiren Baran, “Bölgemiz ithalatta da ihracatta da transit ticarette de oldukça güçlü. Komite olarak bu güçten daha fazla yararlanılmasını sağlayarak ülkemizin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında Mersinin katkısını artırmak istiyoruz. Yalnızca Mersin değil, tüm bölgede güçlü üreticiler bulunmakta. Yalnızca kentin değil bölgenin gelişmesi ve birlikte kalkınması önemli. Mersinin dış ticaret ve lojistikte marka bir kente dönüşmesi gerekir. Bu potansiyel var ve böyle bir markayı bölgemiz hak ediyor şeklinde konuştu.
Baran, döviz kurlarındaki hareketliliğin dış ticarette oluşturduğu sıkıntılara değinerek, liman ve serbest bölgeye ilişkin değerlendirmede bulundu. Yüksek döviz rakamlarının firmaları ciddi boyutlarda yorduğunu kaydeden Baran, Bu sorunun çözümü için dövizin sabitlenmesini talep ediyoruz. Böylesi bir uygulama hem maliyetlerin hesaplanması noktasında katkı sağlayacak ve yerli firmaları rahatlatacak hem de yabancı yatırımı artıracaktır. Yabancı yatırımcı ülkemize para getirip burada TLye dönüyor ancak çıkmak istediğinde parasının 3te 2si bir değerle geri çıkabiliyor. Bu nedenle de yatırım getirmek istemiyor. Kur sabitlenirse yatırımcıya güven gelecek diye konuştu.
Döviz fiyatlarındaki artışın yurtiçinde de gerek üretim gerekse ihracatta firmaları zorladığını savunan Baran, Bölgemizde özellikle ham madde üretimi olmadığı için ham maddeyi dışarıdan alıp işliyoruz. Bunlar ithal ürünler oluyor ve döviz kurunun yüksek olması ise maliyeti artırıyor. Benzer şekilde enerji maliyetleri de çok yüksek. Tüm bu maliyet artışları bir araya gelince, rekabet etmekte zorlanıyoruz. Döviz kurunun sabitlenmesi, en azından yerli üreticimizin rekabetçi yapısını güçlendirecektir ifadelerini kullandı.
Mersinde dış ticaretin canlanmasında serbest bölgenin önemli rolü bulunduğunu dile getiren Baran, ancak bölgenin artık yeterli gelmediğini ve en kısa zamanda genişlemesi gerektiğini vurguladı. Yatırım talebinin bulunmasına karşın bölgenin bu talebi karşılayamadığını ifade eden Baran, “Yatırımcı geliyor ancak yer bulamıyor. Mevcut yerler ise niteliksiz kullanılıyor. Üretime dayalı olmak yerine ağırlıklı depo olarak kullanılıyor. Bugüne kadar Serbest Bölge vergisel avantajları nedeniyle tercih edilmiş ve depo ağırlıklı yatırım yapılmış ama bu üretime dönmeli” şeklinde konuştu.
Dış ticaret firmalarının karşılaştığı bir diğer sorun olarak KDV iadelerindeki gecikmeyi gösteren Baran, “Dış ticaret firmaları olarak oldukça minimal karlarla çalışmak durumunda kalıyoruz. Bu şartlar altında bize dönecek her türlü nakit büyük önem taşıyor. Ancak ihracata dayalı KDV iadelerinin gecikmesi bizleri oldukça zorluyor. Bir taraftan nakit dengesinde sıkıntı yaşarken diğer taraftan dövizdeki hareket de kazancımızı düşürüyor. Çünkü örneğin ihracat yapıyorum ve KDVmi TL olarak ödeyebilmek için 10 bin dolar döviz bozduruyorum. Ama KDV iade edildiği zaman elime geçen TL ile ancak 7 bin dolarlık döviz alabiliyorum ve zarar ediyorum. Bu nedenle iadelerin çok geciktirilmeden yapılması önem taşıyor dedi.
Mersin olarak güçlü lojistik avantajlara sahip olmaları nedeniyle mevcut durumda istenilen kapasitelerle çalışılmadığını dile getiren Baran, “Bölgemiz ithalatta da ihracatta da transit ticarette de oldukça güçlü. Komite olarak bu güçten daha fazla yararlanılmasını sağlayarak ülkemizin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında Mersinin katkısını artırmak istiyoruz. Yalnızca Mersin değil, tüm bölgede güçlü üreticiler bulunmakta. Yalnızca kentin değil bölgenin gelişmesi ve birlikte kalkınması önemli. Mersinin dış ticaret ve lojistikte marka bir kente dönüşmesi gerekir. Bu potansiyel var ve böyle bir markayı bölgemiz hak ediyor şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!